Bedenimizi soğuk havalara hazırlama vakti geldi. Sonbaharın gelişiyle birlikte grip gibisi enfeksiyon hastalıklarının çoğalması ve bağışıklığın düşmesi Covid-19 pandemisi devam ederken daha da riskli hale geldi. Muratbey Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu; güçlü bir bağışıklık için sağlıklı beslenmenin yanı sıra D vitamininin kaide olduğunu hatırlatarak, “Güneş ışınlarının giderek azalacağı önümüzdeki aylarda D vitamini seviyesinin düşük olması, hastalıklara yakalanma riskini artıracaktır” dedi.
Sonbaharın gelişiyle birlikte sıcak havalar ve parlak gökyüzü yerini puslu, bulutlu, vakit zaman yağmurlu ve serin havalara bıraktı. Yaz mevsiminden sonbahara ve kışa geçiş devirleri nezle, grip, soğuk algınlığı, astım, alerji, romatizma, sindirim sistemi hastalıkları ve depresyon açısından kritik periyotlardır. Artık değişen havalara ve beraberinde getirdiği sıhhat sıkıntılarına karşı bedeni da hazırlamak, güçlendirmek gerekiyor.
Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, enfeksiyon hastalıklarının sık görüldüğü, sık tekrarladığı ve ağır seyrettiği sonbahar ve kış aylarında, bedenin doğal savunma sistemi olan bağışıklığı güçlendirmek gerektiğini belirtti. Garipağaoğlu, beslenme ile bağışıklık sistemi ve enfeksiyonlar ortasında direkt bir bağ bulunduğunu, beslenme yetersizliğinin, bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyon hastalıklarında artışlara yol açtığını, enfeksiyonlar sırasındaki yetersiz beslenmenin de bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini vurguladı. Sağlıklı ve güçlü bir bağışıklık sistemi için farklı tiplerden ve kâfi ölçüde besinlerin tüketildiği bir beslenme alışkanlığının temel alınması gerektiğini söz eden Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, besinlerde çok az bulunan, güneş ışığı vitamini olarak bilinen D vitamininin, güçlü bir bağışıklık sistemi için vazgeçilmez olduğunu ekledi. Ülkemizde yetersizliği/eksikliği yaygın (90) olan D vitamininin, güneş ışınlarının az olduğu sonbahar ve kış mevsimleri üzere kırılgan periyotlarda, hekim reçetesi ile dayanak formunda ya da D vitamini ile zenginleştirilmiş besinlerle bedene alınabileceğini belirtti.
Güçlü bir bağışıklık için sağlıklı beslenmenin altın kuralları
- Günlük güç (kalori) alımına ihtimam gösterin. Gücün fazla alınması şişmanlığa, az alınması zayıflığa, yetersiz beslenmeye neden olur. Bunun için yediğiniz besinlerin ölçülerini ve ne kadar hareket ettiğinizi, yani güç gereksiniminizi gözden geçirin.
- Doymuş yağ (oda ısısında katı yağlar) ve şeker içeren besinlerden gelen enerjiyi azaltın.
- Sistemli yiyin. Günlük beslenmenizi ortalama 4–6 öğün olacak halde planlayın. Üçün altındaki öğünler yetersiz beslenmenize, 6’nın üstündeki öğünler ise sık atıştırmalar nedeniyle şişmanlamanıza yol açabilir.
- Günde 2–3 litre (10–15 su bardağı) sıvı tüketmeye uğraş edin. Bunun için su, yeşil-siyah çay, ıhlamur, kuşburnu, ada çayı, karışık çay, ayran, kefir, soda, boza, salep, şalgam vb. içecekler tüketilebilir.
- Beslenmede çeşitliliğe ihtimam gösterin. Zira bedenin karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler, mineraller ve su olarak gruplandırılan 50’ye yakın çeşitte besin ögesine ihtiyacı vardır. Tek bir besin ile tüm bu öğeleri sağlamak mümkün değildir.
- Ekmek çeşidi olarak doğal (rafine edilmemiş/işlenmemiş) undan yapılmış olanlarını tercih edin. Zira doğal undan yapılan ekmek, makarna, erişte üzere besinler pek çok vitamin, mineral ve lif açısından, doğal olmayanlara nazaran zengindir. Bu özellikleri ile rafine edilmemiş tahıllar kardiyovasküler hastalıklar, şişmanlık, kabızlık ve kansere karşı kollayıcıdırlar. Doğal bir tahıl eseri olan bulgur da sık sık tüketilmelidir.
- Bol ölçüde zerzevat ve meyve yiyin. Meyveler, bilhassa de sebzeler düşük kalori içerdiklerinden ötürü şişmanlıktan, güçlü lif içeriklerinden ötürü kabızlık ve kanser dâhil birçok barsak hastalıklarından, pek çok çeşitteki faal öge içerdiklerinden ötürü da tekrar kimi kanser çeşitleri, kardiyovasküler hastalıklardan kollayıcıdırlar. Bu nedenle her gün 2–3 orta uzunluk meyve, 3–4 porsiyon pişmiş ya da çiğ zerzevat tüketin. Bilhassa yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı renkli olanlarını, örnek vermek gerekirse, koyu yeşil yapraklı sebzeler, havuç, kayısı, turunçgiller, böğürtlen, ahududu, kızılcık, kırmızı lahana, kırmızıbiber, kırmızı pancar, brokoli, domates, siyah üzümü tercih edin.
- Zerzevat ve meyvelerin mevsiminde üretilenlerini tercih edin. Örneğin yazın domatesi, karpuzu, kışın havucu, portakalı tüketin.
- Et tüketiminde, dana, tavuk, balık, hindi üzere çeşitliliğe itina gösterin. Kırmızı et ve tavuğun bir kısmını balık ile değiştirin.
- Haftada 3-4 kere yumurta yiyin.
- Protein, kalsiyum, demir, potasyum, lif açısından varlıklı olan kuru baklagilleri ihmal etmeyin.
- Yağ tüketiminizi azaltın. Yemeklerinizde katı yağ yerine, sıvı yağları bilhassa de zeytinyağını tercih edin. Yemeklerinizi pişirirken kızartmalardan kaçının. Zira kızartma sırasında yüksek ısıda daima yanan yağların kanser oluşturma riski yüksektir.
- Şeker ve şekerli besinleri çok sık tüketmeyin. Şeker bedene yalnızca kalori verir. Fazla tüketildiğinde şişmanlığa ve diş çürümesine neden olur.
- Tuz tüketiminizi gözden geçirin. Tuzun fazla tüketilmesi ileri periyotta yüksek tansiyona yol açabilir. Bu nedenle tuzluğu masadan uzak tutun. Yemeklerin tadına bakmadan tuz eklemeyin. Yemeklerin tadını tuz yerine baharatlarla zenginleştirin.
- Mutfağınızda mesken imali besinleri tercih edin, hazır olanlarından (çorbalar, meyve suları, köfteler, et-tavuk suyu tabletleri vb.) uzak durun. Zira hazır besinlerin besleyici kıymetleri düşüktür. Katkı unsurları içerebilirler. Tuz oranları yüksektir.
- Yiyeceklerinizi fırın, ızgara, haşlama ve buğulama üzere sağlıklı pişirme yollarını kullanarak hazırlayın.
Sonuç olarak mevsiminde, doğal, farklı çeşitten, uygun hazırlama ve pişirme formülleri ile hazırlanmış, tahıl, zerzevat ve meyvelerin bol, hayvansal besinlerin kâfi tüketildiği bir beslenme alışkanlığı güçlü bir bağışıklık açısından vazgeçilmezdir. Bu türlü bir beslenme alışkanlığı ile hastalık riskleri azalacak, toplum sıhhati korunacak, sıhhat harcamaları azalacaktır.
Eksiksiz D vitamini kaynağı Muratbey eserleri
Muratbey’in eser gamında yer alan birbirinden sağlıklı lezzetler, D vitamini eksikliğinin giderilmesi ve bağışıklığın güçlendirilmesi için güçlü seçenekler sunuyor. Muratbey’in D vitamini deposu “Burgu Plus” “Taze Peynir Plus” ve “Taze Kaşar Plus” peynirleri ve dünyanın D vitamini ile zenginleştirilmiş birinci hal biçim çocuk peyniri “Muratbey Misto”, bağışıklığı artırmaya ve günlük D vitamini gereksinimini karşılamaya yardımcı oluyor.
Muratbey Plus ve Muratbey Misto eserlerinin 100 gramı, 5 mikrogram D vitamini içeriyor. Bu eserlerin yalnızca 100 gram tüketilmesi ile T.C. Sıhhat Bakanlığı Türkiye Beslenme Rehberi’nde (TÜBER) 2 yaş üstündeki tüm bireyler için önerilen günlük D vitamini ihtiyacının 33’ü karşılanıyor.
Amerika Birleşik Devletleri Besin ve İlaç İdaresi olarak bilinen FDA tarafından “Mükemmel D vitamini kaynağı” olarak tanımlanan Muratbey Plus ve Muratbey Misto peynirleri, eşsiz lezzetleriyle birlikte hepimizin bu süreçte muhtaçlık duyduğu ekstra vitamin desteğini de sağlamış oluyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı